top of page
  • Yazarın fotoğrafıMurat Hüseyin inceoglu

GENT & LİLLE “Belçika’nın Unutulmuş Hazinesi”

Güncelleme tarihi: 23 Oca 2020

    Brüksel’in batısında Doğu Flanders eyaletinin başkenti. Nüfusu 250.000 kadardır ve Belçika’nın üniversite kenti olması nedeniyle nüfusu en genç kenti. Bir zamanlar Antwepen kenti ile birlikte üzerinde olduğu schelde nehri ticareti sebebiyle dünyanın en önemli ticaret merkezlerinden biriymiş. Hollanda ile savaş sırasında nehrin ağzını Hollandalılar kapatınca kentte büyük bir gerileme olmuş.



    Günümüzde Gent gelişen aktif ve dinamik bir sanayi kenti. Ancak tarihi kent dokusunu tümüyle korumuş durumda. Oldukça büyük yapılarında bulunduğu gösterişli, pasta ve şekerden yapılmış gibi görünen bir kent. Şehrin ana manzarasını kuleler, kanallar ve meydanlar oluşturuyor.

      Bu yazıya başlık olarak seçtiğim Belçika’nın unutulmuş hazinesi tanımı bence burası için çok uygun. Çok ta haklı sebeplerle çok öne çıkmış Brugge kenti o kadar popüler olmuş ki Gent sanki bu arada hak ettiği saygı ve ilgiyi bulamamış gibi. Burada geçireceğiniz bir gün sonrasında sanırım bana hak vereceksiniz. Biz bu kentte konaklamadık akşamüzeri buradan ayrılıp Fransa’nın Lille kentini gezip Brugge’de konakladık. Bu durum bize ertesi güne pek dinlenmiş başlama olanağı verdi. Arzu ederseniz bu şekilde planlayabilirsiniz. Hem de Belçika gezinizin içerisine minik bir Fransa’da sıkıştırmış olacaksınız. Ben bu geziyi bütün olarak Brüksel başlangıçlı 4 gün Belçika ve 4 gün Hollanda olarak planladım. Arabayı Brüksel’den teslim aldık ve Amsterdam’da bıraktık. Lille’de geçirdiğimiz birkaç saat ise bize bonus oldu. Hollanda ile ilgili yazdıklarımı da okuyarak bütün bir gezi planı çıkarabilirsiniz.


    Şimdi size maddeler halinde Gent kentinin başlıca görülecek yerlerini özetlemeye çalışacağım.


     1. GEERARD DUİVELSTEEN

    Kanal boyu duran gösterişli bir orta çağ kale evi (veya malikânesi). Sanırım güvenlik amacıyla dışı surlarla çevrili kale havası da taşıyan gösterişli bir bina. Ben bu tür binalar gördüğümde eski çağlarda yaşayan insanlar için hep üzülmüşümdür. İnsan bu soğuk taş binalarda çürür gibi geliyor bana. Ama görüntüsü ve kanalın yanındaki duruşu güzel görünüyor.

      2. SİNTBAAFS KATHEDRAAL (Aziz Bavon Kadetrali)

     Gent kentinin en eski katedrali durumunda. Yaklaşık 1200 yılında yapılmış. İçesinde 1432 yılında Van Eyck tarafından yapılan 20 resimlik altar var. “Gizemli kuzuya tapınma” adlı bu eser açık ve kapalı halde farklı resimlere dönüşen bir tür dolap gibi. Yazılardan okuduğum kadarı ile kuzunun tanrının dünyadaki görüntüsü olduğunu düşünüyorlar. Resmin olduğu şapel ücretli biz bu bölüme girmedik ama internetten incelemenizi öneririm. Ayrıca kilisenin içersinde heykellerin çok güzel olduğunu ve vaftiz kürsüsünün ise için tek kelimeyle hayranlık uyandırıcı olduğunu belirtmeliyim. Binanın dışında Van Eyck ve arkadaşlarının güzel bir heykeli var. Bunu da gözden kaçırmayın.



    3. SİNTBAAFSPLEİN (Baaf meydanı)

    Gent şehrinin merkezi. Hemen Baafs katedralinin önünden başlayan ve bir tarafta Belfort kulesi ile etkileyici görünümü olan küçük bir meydanr. Ayrıca meydanda Gent tiyatrosu olduğunu öğrendiğim bir bina var. Çok güzel manzaralı hoş bir yer.



      4. BELFORT “Çan Kulesi”

     Yaklaşık 1300 yılında yapılmış 720 yıllık bir yapı. Bu çan kuleleri haberleşme ve gözlem amacıyla tüm ortaçağ kuzey Avrupa kentlerine yapılmış. İçindeki şehrin sembolü olan ejderha heykeli 1377 de oraya konmuş. Çok yaşlı ve 105 metrelik dev bir kule olmasına karşın çok sağlam ve dimdik ayakta. Gezerken öğrendiğimize göre kule özelikle yangınları gözetlemek ve tehlike anında 53 çanı ile halkı uyarmak için yapılmış.



     Kulenin 95. metresinde bulunan gözlem platformundan manzara nefes kesici. Üzerine ücretli bir asansör ile çıkma imkânı var. Mümkün olursa buraya çıkmanızı ve Gent’e yukarıdan bir göz atmanızı öneririm. En üste bulunan ejderha figürü yeni yapılmış. Tarihi ejderha sembolünü ise kulenin içerisinde görebiliryorsunuz.

      5. STADHUİS

     Yani kısaca belediye binası diye özetlenebilir. Bu kentteki neredeyse tüm büyük yapılar gibi gösterişli bir dış cephesi var. Para harcamaya meraklı bir yönetim zihniyeti ile başlanmış ve sonlanması yaklaşık 200 yıl sürmüş. Alçak ülkeleri (Nederland: Hollanda, Belçika ve Lüksemburg) birleştirmek üzere Gent antlaşması bu binada imzalanmış. Ama bugün Belçika Katolik, Hollanda Protestan yani anlaşma bir şeyi değiştirmemiş. Ama meydana bir güzellik katan bir bina yapmışlar.



      6. LAKENHALLE (kumaş Meydanı)

      Belfort kulesinin diğer yanı. Belediye binasınında katılımı ile birlikte ilk meydandan daha farklı bir görünümü varBurası sanki daha turistik ve daha hareketli geldi bana.



     7. SİNTNİKLAASKERK (Aziz Nikolas Kilisesi)

   Bu kiliseyi yapanların pek acelesi yokmuş anlaşılan, çünkü inşaatı 500 yılda tamamlanabilmiş (1300-1800). Ancak bu binanın kulesi şehrin dört kuleli siluetini tamamlamış oluyor. Bu resmi yakalamaya çalışın.



     8. KORENMARKT

    Kuleler arasında ki meydanlar zincirinin bir diğeri. Artık sıradanlaşan şekilde çok güzel binalar ve yapılarla çevrili etkileyici bir meydan ancak daha büyük olduğu için mi bilemiyorum burası bana daha hareketli ve hoş göründü.



     9. SİNT MİCHİELSBURG

    Aziz Mikail’e adanmış bu köprü Gent kentinin en manzaralı yeri. Köprüden geri bakınca karşınızda Sintsbaaf katedrali, Belfort ve Sintnikolaskerk üç kulesi yan yana fantastik ve tarihi bir görünüm sunuyor. Sol yanda ise göz alıcı sokaklar olan Korenlei ve Graslei bulunur.



     10. KORENLEİ – GRASLEİ

     Aralarından kanal geçen karşılıklı iki sokaktır yada bir kanalın iki yanı hangisi daha doğru gelirse. Hani tablo gibi diye bir tabir vardır ya, işte tam bu sokaklar için söylenebilir. Burada bir birinden güzel evler yan yana dizilmişler.



     Korenlei üzerinde Gildehuis van de Vrijde Schippers (kent gemicileri loncası) 1531 ve sonradan restorana dönüştürülen Het Spijker hemen fark edilecek güzellikte.

     Graslei üzerinde Gildehuis van de Ondvrije Schippers (yabancı gemiciler loncası) ve resmi bira imalathanesi De Zwane dikkate değer noktalar.



     11. HET GRAVENSTEEN

     Çizgi filmlerden veya animasyon oyunlardan fırlamış gibi görünen bir kale. 1100 yılında yapılmış olan 920 yaşındaki bu kale tüm orijinalliği ile ayakta. İçinde bir müze var. Ancak biz etkileyici güzelliğine dışarıdan bakıp yolumuza devam ettik. İlgilenirseniz bakabilirsiniz.



     12. PATERSOL

     Tuğla evleriyle öne çıkan hoş şirin bir mahalle içerisinde birkaç kanalda var. En yenisi 400 yıllık olan bu evlerden oluşan hoş ve güzel görselli bir yer.




    13. VRİDAGMART (Cuma pazarı) :

Gösterişli bir meydan. Nehir kıyısında Dulle Griet (Deli Meg) adında 16 tonluk dev bir top var bunu görmenizi öneririm.




    Böylelikle kenti bir rota dâhilinde özetlemiş oldum. Benim yazdığım sıra ile gezecek olursanız bir daire çizip bitirebilirsiniz. Burada yemek dâhil 6-7 saat kalmanızın yeterli olacağını düşünüyorum. Gezen herkesin buradan çok hoşlanacağını sanıyorum. Şu anda hak ettiğinden az tanınan güzel bir silueti olan büyülü bir kent. Buranın ardından Fransa’nın Lille kentine 60k) yolculuk ile varabilir ve bir başka ülke deneyimi yaşayabilirsiniz.


     LİLLE… (FRANSA)

    Kuzey Fransa’nın Belçika sınırına yakın en büyük vilayeti. Nüfusu 230.000 kadardır ve 2004 Avrupa kültür başkenti seçilmiş. Belçika’daki gibi burası da Fransa’nın Flanders eyaletinin başkenti. Yani Flamanlarla akrabalar. Son birkaç yılda futbol takımında oynayan Türk oyuncular sayesinde ülkemizde ki tanınırlığı da arttı.



    Oldukça sevimli bir görünümü var. Ama Belçika’nın pasta gibi kentlerine göre dokusu oldukça farklı. Gent ve Lille’e kabaca bakınca hemen onların farklı ülkelerin kentleri olduğunu hemen söyleyebilirsiniz.


    Kent genelinde 200-300 yıllık binalar aynen yerlerinde duruyor Lille’de ve oldukça bakımlılar. Hatta Belçika’dakilerden daha bile bakımlılar. Dar yollar, geniş kaldırımlar Paris’i hatırlatan şık dükkânlarla dolu. Alışveriş caddelerindeki şıklık ve zarafet belki de Brüksel’le yarışa bilecek ölçüde. Çok gelişmiş ilaç sanayisi belli bir zenginlik katmış buraya. Zengin ve asil bir görünümü var. Paris-Londra arasındaki Eurostar treni de duruyor burada. Eğer İngiltere vizeniz varsa kaçamak bir Londra gezisi bile yapabilirsiniz. Gent’i gezdikten sonra buraya gelip. Belki bir akşam yemeği ile birlikte 3-4 saat kadar vakit ayırmak yeterli olacaktır.


     1. Euralille

    Çok büyük bir alışveriş merkezi içerisinde pek çok mağazalar bulunan devasa bir yer. Buranın ismini yazmam daha çok belirli bir başlangıç noktası oluşturmak için.



    2. Vieux Lille (Old Lille)

Eski ve tarihi kent merkezinde bazı sokaklarda yürüyerek dolaşın. Güzel binalarla süslü Gare de Lille Flanders önünden yani gar meydanından geçip alışveriş dükkânları ile dolu Rue Faidherbe üzerinden ana meydana doğru yürüyün.



    3. Grand Place (Tiyatro Meydanı)

    Etkileyici bir meydanı var Lille kentinin. Çok güzel binalar kadar, Opera binası ve ticaret odası binasının 72 metre yüksekliğindeki gösterişli kulesi ile akılda kalıcı bir görünümü var.

Bu bina tüccar kenti Lille’in gücünü göstermek için 1701 yılında 14. Louis tarafından yaptırılmış. Meydanı çevreleyen eski Lille sokaklarında kısa bir tur atıp. Yine çok gösterişli Borsa Binası ile ayrılan bir meydana varacağız. 14. Louis aynı tarihlerde Brüksel meydanını bombalatırken burayı yaptırmış. Ne kadar ironik değil mi?



     4. Place du General de Gaulle

    Ünlü Fransız generalinin adını taşıyan bu meydan Tiyatro meydanından sadece Borsa Binası ile ayrılmış. Ana meydandan daha büyük ve daha kalabalık. Kentin insanlarının buluşma yeri gibi. Cıvıl cıvıl hareketli bu meydan artık alışıla gelmiş şekilde çok sık binalarla süslü. Meydandaki en dikkat çekici yapı ise Lille "Kuzeyin Sesi (Voix du Nord)" gazetesi idare binası.



      5. Place Riour

     Bu meydandan yine bir bina ile ayrılan adeta birleşik meydanlar zincirini andıran üçüncü büyük meydan. Meydanın ortasında meydana adını veren 1453 yılında yapılmış olan gotik saray Palais Riour bulunuyor. Meydanda Fransa’nın meşhur Printemps mağazasının bir şubesi de var.



    Birkaç yerde Fransızların ünlü Paul pastanesini gördük. Ve buradan değişik kek ve ekmekler aldık. Vişneli ekmek benim en hoşuma gideni oldu doğrusu.

    Buradan Brugge yaklaşık 70 km uzaklıkta. Bugünü bizim yaptığımız gibi gezerseniz sizi biraz yürüteceğim (Gent’te 3km, Lille’de 1.5km) ama attığınız her adımın hakkını verecek farklılıkta yerler göreceksiniz.


    Gent ve Lille bir günde gezilecek değerli hazineler taşıyan güzel bir rota. Bende çok güzel hisler bıraktı bakalım size nasıl hissettirecek.

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page