Siam Square
Siam Square bölgesi, yarın “ibadet tapınaklarını” göreceğiniz melekler şehri Bangkok’un “alışveriş tapınaklarını” barındıran, kâffe ve restoranlarla dolu tüketim çılgınlığı bölgesi. Pathumwanaram adı verilen bir tapınağı bu kadar çok AVM'nin arasında kaçırmamanızı öneririm. Siam Pragorn AVM Food Court bölümünü ziyaret etmenizi öneririm. Burası Bangkok’un en sosyetik, çok aşırı övgü almış, çok renkli AVM’si ve çok büyük bir yemek bölümü var.
Sky Bar
Bangkok'ta değişik bir akşam yemeği düşünürseniz sky bara gitmenizi öneririm. Kıyafefet zorunluluğu burada da var şort ile giremiyorsunuz. Ancak bu durum canınızı sıkmasın, bu kentte kaliteli tüm barlarda kıyafet zorunlu. Eğer gezi gurubunuzda herkes buraya gitmek istemezse gidenlerin gelmeyenlere anlatacak birçok şeyi olur sanıyorum. Kaliteli canlı müzik ve oturmak size iyi gelecek.
Tayland'ta insan çok değişik fikirlere kapılıyor doğrusu. Bir yanda görkemli tapınaklar ve saraylar, bir yanda tuk tuklarla dolu sokaklar ve egzotik çarşılar. Öte yandaysa alabildiğince sefalet, fakirlik ve yoksulluk.
Her yerin zengini ve fakiri var elbet ancak hiç bir yer Bangkok kadar çarpıcı ve keskin geçişler göremezsiniz. Ana caddede yürürken çok elit ve gösterişli bir ortam varken sadece bir köşeyi dönmeyle naylon torbadan yemek yiyen, karton kutuda yatan insanların arasına giriyorsunuz. Burası çok acayip paradokslar ülkesi.
Wat Arun
Wat Arun yani şafak tapınağı nehrin karşısında çok etkileyici kocaman bir tapınak. Şehrin en büyük tapınağı. Zaten şehirde onun çevresine kurulmuş yani şehirdeki en eski yapı.
Bangkok’un Wat Arun’nun en büyük ve göze çarpan parçası beş kulenin merkezinde bulunan kule kısmı. Merkez kule 104 metre yüksekliğindeymiş ve gündüz güneş ışınlarını yansıttığı için ışıl ışıl oluyormuş. Kule, Çin porseleni ve parıltılı seramik parçalarıyla süslenmiş. Çin’den Bangkok’a yük almak için boş gemiler gelirmiş ama gemiler su üzerinde ağırlık yapmaları için tonlarca kırık porselen parçacıklarıyla doldurulurmuş. Gemiler yüklerini alınca bu Çin porselenlerini Bangkok’ta bırakırlarmış. İşte bu kullanılmayan porselen parçacıkları Wat Arun’un etkileyici süslemesinin kaynağını oluşturmuş. Karşıdan insanı kendine çağıran bir yapısı var.
Sizde bu çağrıya uymak isterseniz tha tien durağından bir nehir taksisine binerek ve çamurlu Chao Praya’nın karşısına geçmelisiniz. Nehir durağında kendi başına bir pazar, deniz ürünleri, meyve satıcılar, güzellik, kaos, kirlilik her şey iç içe bu kentte.
Ana kulenin dik merdivenlerini tırmananlar için çok güzel bir nehir manzarası hediye olarak veriliyor. Uzun yıllar hatırlanacak bir yer.
Siam Niramit
Eğer arzu ederseniz hazırlanın sizi akşam bölümünde sizi Siam Niramit adlı bir gösteriye götüreceğim. Siam Niramit Bangkok’un olmazsa olmazlarından birisi. Dekor ve görsellerden yana çok zengin oldukça kalabalık bir ekiple sunulan bir dans gösterisi izleme olanağınız olacak.
Gösterinin yapıldığı sahne dünyanın en büyük sahnesiymiş ve Guiness rekorlar kitabına girmiş. Gösteri öncesi aynı bahçe içerisinde değişik kültürel etkinlikler var. Ayrıca Tayland ipeği standı, nilüfer bahçesi, file binme olanağı, gösteri öncesi ön gösteri gibi bizler için birçok etkinlik mevcut.
Çok farklı bir gece geçireceğinizi çok farklı ve unutulmaz bir gösteri olacağını garanti ederim. Siz siz olun vaktiniz uyğun olursa Siam Niramit'i kaçırmayın.
Soi Cowboy
Tabii ki gecenin burada bitmesini istemiyorsanız sizleri Soi Cowboy denilen Bangkok’un ailelere uygun gece hayatı sokağını önerebilirim. Burası nispeten daha seviyeli bir sokak. Bangkok’a gelince burayı içinden geçmek içinde olsa bir görmenizi öneririm.. Son derece ışıltılı ve renkli bir yer.
Bu noktada bir takım ön duyumlarınız ve fikirleriniz olsa bile bu kentin namının yürüdüğü o sektör öyle göz önünde her hangi bir rahatsız ediciliğe neden olmuyor. Bazı çok özel yerlere gitmeyecekseniz son derece rahat gezebilirsiniz.
Jim Thompson House
Adını Amerikalı CIA ajanından almış bir yapı burası. İkinci dünya savaşından sonra buraya gelmiş fakat sonradan bu ülkeyi çok severek buraya yerleşmiş bir kişi.
Tayland ipeğinin dünyaya tanıtılmasında önemli katkıları olmuş. Bilinmez bir şekilde ortadan kaybolduktan sonra tamamı tik ağacından yapılmış evi müze haline çevrilmiş. Büyüleyici değil ancak çok hoş bir yer görmenizi öneririm.
Chatuchak Haftasonu Marketi
Burası tüm dünyanın en büyük pazarıymış ve sadece hafta sonları kuruluyor. Pazarda 10.000 tezgâh varmış ve bir günde 110.000 kişi ziyaret edermiş. Bitkiler, tekstil, antika, hayvanlar, içecekler, kuru ve yaş gıdalar, seramik ve dekoratif ev eşyaları bölümleri var. Fiyatta pazarlık yapmak gerekli ancak gözlemlerime göre uzak doğunun en ucuz pazarı gibi ve baş döndürücü büyüklüğü var.
Siz burada kendinizi fiziksel olarak ve alışverişsel olarak kaybedebilirsiniz. Aydınlatma, tekstil, hayvan ürünleri dölümleri çok güzel bir yer. Hafta sonu bu kente geldi. Birincisi seniz burayı ıskalamayın.
Wat Triamit
Bangkok’un en kutsal tapınaklarından birisi. Eski başkent Ayutthaya’nın yağmasından kaçırılan dev bir Buda heykeli restorasyon sırasında kazara yere düşmüş. İçerisinden 5.5 ton ağırlığında saf altından oluşan dünyanın en büyük altın heykeli çıkmış.
Güzel bir tapınak burası, seveceksiniz. Ve burayı gezdikten sonra Bangkok’un dört kutsal haç mekânını tamamlamış olarak Budist hacılığını da kapmış olacaksınız. Bundan sonraki aşama sanırım Tibet’e gidip Dalay Lama olma mücadelesi olacak.
Böylelikle iki yazıda bu doğunun büyülü başkentini özetlemeye çalıştım. Kasım şubat dönemi yağışların görece olarak azaldığı bir dönem mümkün olursa bu dönemi düşünmenizi öneririm. Kentte minik bir çok detaylarda olsada bu yazılardaki yerler ana önemdeki tüm yerleri görmeniz için yeterli olacaktır. Ben burada geçirdiğim üç sıcak günden çok keyif aldım umarım siz de çok severek gezersiniz.
