top of page
  • Yazarın fotoğrafıMurat Hüseyin inceoglu

Moskova “Sovyet Sanatı”

Güncelleme tarihi: 15 Tem 2023


     Moskova sanat ve sanatçının izinde detaylı gezerseniz dört günde ancak gezilebilecek bir kenttir. Ben size bu yazıda iki günlük ortalama ama hoşa gidebilecek bir plan hazırladım. Bu plan size kentte öne çıkan tüm yapıları görme, eğlenme imkânı verecek.



    Haydi, başlayalım Moskova’da dolaşmaya. Kentte bir süre araba ile yol aldığınızda kaçınılmaz olarak komünist rejimin devasa yapılarına ve sosyal konutlara denk geleceksiniz. Bu bakımdan pek çok zıtlıklar dolu bir kent burası. Ancak zıtlara karşın kentleşme düzeni konusunda ülkemizden daha iyi olduğunu da hemen fark edeceksiniz.



      Kremlin Meydanı “Kızıl Meydan”

     Kente başlamak için buradan daha iyi bir yer olamaz. Burası kentin ve ülkenin merkezi sayılabilir. Hatta biraz daha ileri götürecek olursak ülkenin politik ruhu bile sayılabilir. Haberlerde sıklıkla Kremlin’den yapılan açıklamaya göre diye duymanız mümkün. Ülke bu meydandan yönetiliyor ve ülkenin en sevilen lideri Lenin bu meydanda yatıyor.


En sonda görülen yüksek kule çan kulesi. Rivayete göre içindeki çan hiç çalınmamış.

     Kremlin kelime anlamı olarak kale demek oluyor. Kentin eskiden Kremlin civarında bir köy olarak kurulduğu ve giderek büyüdüğü konusunda bir inanış var.



     Klasik bir meydanlara göre çok büyük bir meydan. Sovyetler birliğinin şaşalı yıllarında kızıl ordunun burayı askerle doldurduğunu düşünecek olursak şaşırtıcı da değil sanırım. İnsan bu meydanda bir süre vakit geçirince keşke o zamana dönsem o şaşalı gösterilerden birine denk gelsem ne iyi olurdu diye düşünüyor insan.

     Bir bakışta bir kilometreye yakın bir büyüklüğü var ancak içerisinde bulunan St. Basil katedrali ve Devlet Tarih müzesi nedeniyle sanki biraz daha küçükmüş gibi görünüyor. Büyüklük nedeniyle insan neresinden başlayacağını bulmakta zorlansa da renkli olandan başlayalım.




      St. Basil Katedrali (Aziz Vasili Katedrali)

    Meydanda son derece etkileyici ve renkli kubbeleri ile hemen ilginizi çekecek bir yapı. Hatta o kadar karakteristik bir yapı ki dünya da pek çok benzeri yapılmış. Ancak hemen birkaç resmine bakınca insanı saran ve etkileyen yapısı ile bu katedral hiç şüphesiz ki bu meydana renk katan bir yapı olarak öne çıkıyor. Genelde sarayın bir parçası olduğu düşünülse de 1600’lü yıllarda yapılmış ayrı bir katedral.



     Katedral insanda bambaşka duygular uyandırıyor. Bakmaya doyamıyorsunuz. Sanki 1001 gece masallarından fırlamış hissi veriyor.



     Efsaneye göre katedrali yaptıran Deli İvan lakaplı kral yapan mimarın gözünü oydurmuş. Başka bir yerde yanışından yapmasın diye. Düşününce insan deliliğin nereden geldiğini anlıyor sanıyorum. Böyle dramatik bir hikaye barındırsa da gündüzü ve gecesi ayrı güzel bir yapı. İnsan gözlerini ayırmakta zorlanıyor.


Süslü metro durakları ile farklı bir kent burası.

İs metro durağından durak sanatına evrilmiş gibi.

      Milli Tarih Müzesi

     İçerisinde ülkenin tarihinin betimlendiği eşya, kitap, silah, mobilya ve pek çok parçanın bulunduğu bir müze olarak meydanda ki yerini almış. Meydanın tam öbür kenarında duruyor. İçinde pek çok incelemeye değer eser bulundursa da binanın kendisi ve meydana kattığı hava bence çok daha fazla.



    Binayı tasarlayanlar mı tam olarak böyle yaptı yoksa sonraki devlet yönetimleri mi bu haline getirdi bilemiyorum ama bence oldukça militarist bir görüntüsü var. Sanki bir ideolojinin kutlama pastasına benzetmişler.



     Lenin’in Mezarı

   Hiç şüphesiz ki Lenin Sovyet rejiminin en önemli kişisi durumunda yer alıyor. Artık günümüzde Sovyetler birliği olmamasına karşın halen kendisinden çok büyük bir saygı ile bahsediliyor olması da bu büyüklüğün bir göstergesi olsa gerek sanırım.



    İçerisinde Lenin’in mezarı ve mumyası bulunuyor. Ve ziyaretiniz sırasında mumyasını da görebiliyorsunuz. Mezarın burada oluşu meydanın Rusya’nın gözündeki değerini çok arttırdığı kesin.



     Kremlin Sarayı

    Meydanda bulunan en önemli yapılardan biri Kremlin Sarayı diye belirtmek yanlış olmaz sanırım. 1147 yılından beri ayakta duran bu yapı Moskova’nın simgelerinden biri haline gelmiş. Tarihte pek çok Çar’a ev sahipliği yapmış. Ayrıca Çar’lar taç giyme törenlerini Kremlin Sarayı’nda gerçekleştirmişler. Halen Rusya devlet başkanı da burada çalışıyor. Bir kısmı müze haline getirilmiş ve ziyarete açılmış. Bazı gün ve saatlerde gezebiliyorsunuz. Ancak resmi bir devlet törenine denk gelmemeniz şartıyla.



     GUM

     Kızıl Meydan’ın doğu bölümünde Moskova’nın en ünlü alışveriş merkezi GUM bulunuyor. Dış görüntüsü daha çok bir müze veya belediye binasını andıran bu yapının içerisine şöyle bir girmenizi öneririm. İç tasarımıyla da dikkatinizi çekecek olan bu yapı, şık kafe ve mağazalarıyla önemli bir seyahat durağı. Bu yapı, cam tavanı ve tarihi atmosferiyle alışveriş merkezinden ziyade sanat galerisini veya bir müzeyi andırıyor.



    Ama bence bu alışveriş merkezi hakkında yazılabileceklerin çoğunu gece görüntüsü oluşturuyor. Gece çok kendine has ve çok etkileyici ışıklandırması sayesinde gündüz olduğundan çok daha güzel bir görüntü alıyor.



Kızıl meydanın gece görüntüsüne çok güzel bir katkı yapıyor. Hem gece hem gündüz bu meydana gelmenizi öneririm. Ancak unutmayın kışları 20, yazları 21.00 da ışıklar sönüyor.



       MOSKOVA / PUŞKİN MÜZESİ

     Artık kızl meydanın dışına çıktık. Bence söz edilmesi gereken en önemli yer burası. Burası Moskova’daki en büyük Avrupa sanatı müzesidir. İnşası 1898 yılında başlamış ve 31 Mayıs 1912’de ise açılmıştır. Antik Mısır’dan çağdaş Avrupa sanatçılarının eserlerine kadar geniş bir koleksiyona sahiptir. Bunun dışında Batı Anadolu’dan çalınmış Troya hazineleri de müzede sergilenmektedir. Müzede ayrıca Vincent Van Gogh gibi dünyaca ünlü ressamların da eserleri de var. Eğer gezilerinizde sanat merakınız varsa burayı ziyareti düşünmenizi öneririm.


GUM alışveriş merkezinin içi de hayli ilgi çekici.

      YAR Restoran

     Bu başlığı burada yazma sebebim güzel bir yemek önermek değil. Gerçi burada yediğimiz yemek neredeyse kusursuzdu ama bu mekân daha çok bir Show merkezi. En iyi örnek Paris’teki Mulin Rouge olabilir. Siz yemeğinizi aldıktan sonra gösteri başlıyor. Gösteri oldukça profesyonel hazırlanmış.



    Üzerinizden trapezciler geçiyor arkanızı dönüyorsunuz az önce insanların dans ettiği sahnede bir havuz var. Yani gösteri akışı çok güzel ve özenli görünüyor. Eğer bu tür bir eğlencelerden hoşlanıyorsanız düşünmenizi öneririm.



      Arbat Caddesi

     Moskova'nın batısında bulunan popüler caddelerden olan bu cadde 1930'larda Stalin'in planıyla açılmış ve tamamen trafiğe kapalı yaya yoludur. Aslında iki tane arbat caddesi var. Biri Yeni Arbat olarak bilinir ki burası Sovyetler Birliği zamanında yapılmış ve çok işlek bir araç trafiğine açık bir cadde. Diğeri ise Eski Arbat burası için bizim İstiklal Caddesi gibi hareketli bir görünümde. İnsanların oldukça şık giyimli ve bakımlı oldukları hemen göze çarpıyorlar. Yaklaşık 1 kilometre uzunluğunda bu cadde vakit bulursanız bir göz atın.


    NAZIM HİKMET’İN MEZARI

    Nazım Hikmet’in gömülü olduğu Moskova’daki Novodevichy Mezarlığı bu kente gelen Türklerin yoğun ilgisi altında. Her daim yoğun ziyaretçi görmek mümkün.



    Mezarlık 16.yüzyıldan kalma aynı ismi taşıyan Manastırın kuzey tarafındadır. Kremlin duvarına gömülen devlet büyükleri hariç ülkenin en önemli mezarlığı durumunda. Yazar, politikacı, artist, sanatçı, müzisyen, matematikçi, bilim adamı, asker, nobel ödüllü şahsiyetler gibi en önde gelenlerle birlikte yakılıp külleri duvarlardaki vazolara konulan toplam 27 bin kişinin mezarı varmış.

     Ben mezarlıklardan pek hoşlanmam ama burada bir bukle heykel müzesi havası var. Aslında bunları buraya bunları görmeye gelinmez ama bu kadar değişik bir ortamda beklemiyor insan. Son olarak Nazım’ın baş ucundaki taş sanatçı Abidin Dino tarafından üstüne “Rüzgara Karşı Yürüyen Adam” figürünü sembolize eder. Hemen yanı başının altında ise eşi Vera’nın külleri gömülü bir mermer taş bulunuyor.



    Kabaca bir özet yaptım ancak vaktinize göre daha eklenecek detaylar bulabilirsiniz. Moskova turizmi ve turisti çok iyi anlamış bir kent sayılmaz ancak doğu bloku kültürünün benzersiz özelliklerini taşıyan bir rota. Yolunuzu düşürmek için çaba gösterirseniz Moskova’da size değişik sürprizler hazırlayacaktır.

0 yorum
bottom of page